Korku Romanları Sever misiniz ?
Haftanın Son Gününden Herkese Selamlar;
Fark ettim ki bugüne kadar sizlere polisiye fantastik aşk aksiyon içerikli bir sürü kitap film tanıtmama rağmen nedense çok sevmeme rağmen korku türünü hep pas geçmişim. O yüzden bugün sizlere okurken isminin hakkını vererek gerildiğim yerli korku öykü kitaplarını tanıtmak istiyorum.
Tabii yaşınız belli bir seviyenin üstünde ve korku türünü seviyorsanız…
-Işın Beril Tetik-Kara Kara Kapkara
Günahlarla birlikte çıkılan yolculuklar, kılıfına uydurulmuş korkunç arzular, insan kılığındaki iblisler, Anadolu’nun kalbindeki kâbuslar, modern şehrin dar sokaklarında gezen habis ruhlar, arafta kalmış insanlar…
Işın Beril Tetik’ten, karanlığın gerçek sesine kulak vereceğimiz, dehşetin melodisini duyacağımız korku öyküleri.
“Geceleri sadece kapkaradır göze en iyi görünen…”
Siz de geceye katılın!
-Ahmet Ceylan-Pazuzu Ayin
Birden kulaklarında inanılmaz bir uğultu yankılandı, floresanın lambaları yanıp yanıp sönerken ihtiyar kadın da ayağa kalktı. Karanlıkta gözlerinin akı olabildiğince belirginleşmişti. Koridordan çığlıklar yükseliyor, ihtiyar ne olduğunu kestiremiyordu. Kapının önünde beliren kadını gördü. Sanki arkasında çığlıklarla birlikte gidip gelen silüetler de vardı. Yaşlı gözleri kadının yüzünü seçmeye çalışırken kadın iyiden iyiye yaklaştı ihtiyara. Ayakta bastonu elinde öne doğru eğilerek daha da zorladı gözlerini, kapıdaki kadın hemen önündeydi. Çirkin suratlı, yüzü gözü yara bere içinde, yaralarından irin akan, uzun saçları, uzun tırnakları, kanlı ve parıldayan gözleri olan kadına bakarak çenesi titreye titreye “Alkarısı” diyebildi.
-Engin Deniz-Korku Hikayeleri
Uykuya dalmak üzereyken sizi izleyen gizemli varlıkları hissettiniz mi hiç?
Ya da bir evi, sizden önce yaşayan kişilerle farkında olmadan paylaştınız mı?
Farklı alemlerden gelen bazı bilgilerin şaşırtıcı derece doğru çıkmasına şahit oldunuz mu?
Araştırdığı ve anlattığı birbirinden ilginç konularla korku severlerin büyük beğenisini toplayan Engin Deniz, onlarca şaşırtıcı ve ürpertici hikâyeyi sizler için derledi.
Şimdi arkanıza yaslanın ve ilk defa okuyacağınız korku dolu hikâyelerle ürpertici bir serüvene hazır olun!
-Mehtap Erel-Ürperti
Her şey beklenmedik bir telefon görüşmesiyle başladı. Hattın diğer ucundaki kadın Mehtap'a büyükannesinin kendisiyle görüşmek istediğini söyledi, oysa Mehtap her iki büyükannesini de yıllar önce kaybetmişti. Gerilim romanları yazan bir yazar, yalnız yaşayan bir kadın ve huzurevine yerleşmiş sırlarla dolu yaşlı bir ebenin hayatı bu telefon görüşmesinin ardından iç içe geçer.
Ürperti; gizemli bir hikâyenin içinde yolunu arayanları, şehrin girmek istemediğimiz tehlikeli sokaklarına davet ederken, umulmadık şekilde hayatları iç içe geçen üç kadının ürkütücü hikâyesini anlatıyor.
-Uğurcan Uygun-Cin Çarpması
Nusaybin’de yaşanan dehşete tanık olanlar ya öldü ya da çıldırdı. Olayı bilenler ise sessizliğe gömüldü. Ta ki olay, İstanbul’da yeniden gün yüzüne çıkana dek. Büyük bir lanet yeniden uyanmıştı.
Kitabü-l Azazil, iki parçaya ayrılmış ve sırlanarak gömülmüştü. Onu isteyenler yalnızca insanlar değil; iblisler, cinler, ifritler de arıyor. Parçalar bir araya geldiğinde iki sonuç olasıydı: Ya insanlık kıyamete dek alevler içinde kalacaktı ya da iblisler.
Birbiri ardına yaşanan acılı ölümler, metafizik olaylar, iyiliğin ve kötülüğün amansız savaşı… Ama bir şey kesindi: İkisi güvende oldukları sürece dünyanın geri kalanı kesinlikle güvende değildi.
Unutmayın, onlar her yerdeler; yalnızca size görünmek istediklerinde görebilirsiniz.
-Faruk Başol-Heyban
Karasu Ormanı gecenin dipsiz karanlığında çok uzaklardan bakıldığında sadece gri ve yeşil tonların iç içe geçtiği bir tabloyu andırıyordu. Uzun yıllardır bağlı olduğu kasabanın güzelliğinin ardında sırlarını saklamayı başarabilmişti. Bu sırlardan biri de ormanın eteklerine kurulan Misafir Kabul Etmez köyüydü. Yaklaşık yedi yıl öncesine kadar var olan bu köyden geriye bugün, içinde hayat olmayan beş köy evinden başka bir şey kalmamıştı. Asırlar önce kurulan Misafir Kabul Etmez köyü, komşu köyler ve kasaba halkının da söylediği gibi bir lanetin etkisinde kalmış ve sonunda haritadan silinmişti.
Bu lanetten kastedilen tabii ki yemyeşil ağaçlara, hayvanlara, börtü böceğe ev sahipliği yapan Karasu Ormanı değildi. Köyün etkisi altında kalıp kökünün kurumasına sebep olandan kastedilen ormanın içerisinde bulunan bir mezardı. Mezar taşında “Doğumu ve Ölümü Belli Olmayan” yazan bir mezardı...
Vee tabii ki ;
Aşkın Karanlık Yüzü
14 Şubat Sevgililer Günü: Kimilerinin kâbusu, kimilerinin rüyası; bazı ilişkilerin başlangıcı, bazılarının sonu; mutlu çiftlerin hediye telaşı, mutsuz çiftlerin baş belası; yalnızların hüznü, kalabalıkların coşkusu. Ve hiç umurunda değilmiş gibi davrananları bile hayattan bezdiren, adeta zorunlu bir bayram kutlaması...
Bunlar benim en çok sevdiğim korku romanlarından bazıları aralarında okuduğunuz ya da eklemek istedikleriniz varsa yorumlarda buluşalım…
Sevgiyle Kalın…
Benzer Haberler
Bir Hıdrellez Masalı
Naşit Özcan'ı Kaybettik
3 Mayıs Türkçülük Günümüz Kutlu Olsun
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun
Sihirli Annem Hepimiz Biriz Filminin Çekimleri Tamamlandı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun
Harry Potter Dizisinin Oyuncu Kadrosu Belli Oldu
400 Yıl Sonra William Shakespeare'in Bilinmeyen Sonesi Ortaya Çıktı