Medya55

Her hafta perşembeleri gelirdi. Perşembe benim günümdü, ben perşembeydim. Daha önemli günlerin arasında kaybolmuş, umutlu bir gündü. Hafta sonundan önce atıştırmalıktı. Bazen diğerlerinin de beni merak edip etmediğini düşünüyordum. Kadınlar böyleydi, değil mi? Her zaman birbirlerini merak ederlerdi. Merak ve kin, küçük duygu havuzlarında birbirine karışırdı. Bunun size yararı yoktu; gereğinden fazla merak ederseniz her şey berbat olurdu.

Eşinizin toplamda birlikte olduğu 3 eşi olduğunu ve resmi nikâhı sizde olmasına rağmen size sadece perşembe günleri geldiğini düşünün… Üstelik tüm eşler de birbirinden haberdar… Tuhaf geliyor değil mi?

Thursday için de bu durum başta tuhaf gelse de Seth’e o kadar âşık ki o kendisine ne kadar sevgi ne kadar ilgi verirse o kadarına razı geliyor, Perşembe akşamları onun için süsleniyor, sofralar kuruyor. Bir yandan da içinde bulunduğu durumdan rahatsız, bir şekilde diğer eşleri de tanıması gerektiğini düşünüyor.

Bir gün kocasının cebinde bir kadına ait hastane randevusu buluyor. Diğer eşlerden birisinin hamile olduğunu bilen ve onu deli gibi merak eden Thursday için işler bu dakikadan sonra karışıyor. Elinde ki adrese gidip diğer kadınla tanışmaktan ve arkadaş olmaya çalışmaktan kendini alamıyor.

Kocasının kendinden sonraki eşini bulup onunla arkadaş gibi buluşmaya başlayan Thursday, Hannah isimli kadının bir süre sonra vücudunda çeşitli morluklar ile gelmeye başladığını fark eder ve aşık olduğu adamın nasıl biri olduğunu sorgulamaya başlar.

İnanın kitabı okurken kafamda bin tane senaryo çevirdim ama sevgili yazarımız Tarryn Fısher 1001. senaryosuyla bana öyle bir ter köşe yaptı ki benim bütün tezlerimi çürüttü..

Uzun lafın kısası son sayfasına kadar şaşırabileceğiniz, biraz sinirlerinizi oynatsa da bırakamayacağınız bir kitap okumak istiyorsanız. Size Kocamın Eşleri kitabını okumanızı tavsiye ederim…

Sevgiyle Kalın…